Makale ve İncelemeler
Av. Recep ERGÜN- Hapis Cezasının Ertelenmesi HAPİS CEZASININ ERTELENMESİGİRİŞ A) ERTELEMENİN AMACI VE HUKUKİ NİTELİĞİİster suç işlemiş olsun ister işlememiş olsun, insan kişiliğinin gelişimi, ancak serbest idareye dayalıdır. Davranışların serbestçe belirlenebilme özgürlüğü, insan kişiliğinin gelişi-minin olmazsa olmaz koşulunu oluşturmaktadır. Suç işlemiş olan bir insanın dahi kişiliğini geliştirmesi için davranışlarını serbestçe belirleme özgürlüğüne sahip olması gerekir. Suç işleyen kişinin mahkum olduğu cezanın infaz edilmesiyle güdülen yegane amaç kişiye ger-çekleştirdiği haksızlık dolayısıyla etkin bir uyarıda bulunmak ve kişinin etkin pişmanlık duy-masını sağlamaktır. Cezanın infazıyla mahkum gelecekte sosyal sorumluluğa sahip olarak suçsuz bir yaşantı sürmeye yatkın duruma getirilmelidir. Ancak, bu amaç bazı suçlular açısın¬dan sadece bir cezaya mahkum olmakla sağlanmış olabilir1.Cezanın “özel önleme” fonksiyonu yönünden hapis cezasının etkinliği daima kuşku ile karşılanmıştır2. Özgürlükten yoksunluğun bu amaçların gerçekleşmesi açısından elverişli olma¬dığı kabul edilmektedir. En iyi koşullar içinde olsa dahi, ceza evindeki infazın tabi ol-duğu özel sosyolojik ve psikolojik kurallar, mahkumların resosyalizasyonunu güçleştirmek-tedir. Bu nedenle, özgürlüğü kısıtlayıcı cezaların zararlı etkileri, sadece infaz kurumlarının koşullarının iyileştirilmesiyle önlenemez. Hapis cezasının belirli koşullar altında infaz ku¬rumu dışında çektirilmesi, bir gereklilik olarak ortaya çıkmıştır3.Kişinin sadece belli bir cezaya mahkum olmasıyla cezanın uyarı fonksiyonunu gerçek-leşmesi ve failin bu şuçtan dolayı etkin pişmanlık duyması durumunda, artık ceza evi orta-mına konmaması gerekir4. Aksi uygulama, cezanın amacının kişiyi belli yoksunluklara maruz bırakmak, kişinin acı ve ızdırap çekmesini sağlamak olduğu şeklindeki eski anlayışın hayati¬yetini devam ettirmesi anlamına gelecektir.İşlediği suç dolayısıyla kişinin cezalandırılması kural olmakla birlikte: bazı koşulların gerçekleşmesi halinde, mahkum olunan cezanın infazından sarfınazar edilebilmesi, ceza siya¬setinin gereği olarak kabul edilmektedir. Böylece, kişinin belli bir süre (denetim süresi) zar¬fında iyi hal göstermesi, kendisine yüklenen yükümlülüklerin gereğini yerine getirmesi ve yeni bir suç işlememesi halinde, mahkum olduğu hapis cezası infaz kurumu dışında çektiril-mektedir.Failin kişilik yapısı, yaşadığı çevre psişik ve ahlaki eğilimleri ile kendisini suç işlemeye sevk eden saikler itibariyle, suç işlemeyi itiyad haline getirmemiş “tesadüfi” suçlu özelliği taşıması mümkündür. Bu kişilerin işledikleri suç dolayısıyla cezalandırılmaları ya da mahkum oldukları cezanın infazı toplum barışı açısından bir zaruret arz etmeyebilir. B kişilerin cezaevi ortamına girmeden de toplum düzenine uygun davranmaları sağlanabilir. Ancak, işaret etmek gerekir ki : bu kişilerin belli bir süre denetime tabi tutulması gerekmektedir. Çünkü, bu kişile¬rin kendi haline bırakılması tamemen serbest bırakılması, tekrar suç işlemelerine neden olabi¬lir. Dolayısıyla, bu denetimin, kişinin tekrar topluma kazandırılmasını, toplum düzenine inti¬bakını sağlamaya yönelik ve bunu sağlayabilecek nitelikte olması gerekir.Erteleme, cezanın suçlunun kişiliğine uydurulmasının, bireyselleştirilmesinin en önemli yollarından birini oluşturmaktadır. “Erteleme, cezanın doğrudan doğruya sanığın kişiliğine uydurulmasını öngören yargısal bir şahsileştirme kurumudur.” “Ertelemeden amaç, cezanın suç işleyene uydurulması ve ceza yerine getirilmeden iyi hal göstereceği ve bir daha suç işle¬meyeceği konusundaki kanıya dayanmaktadır5.”Bu kurum, ülkelerin çoğunda yaş küçüğü suçlular hakkında uygulanmaktadır. Yaş bü-yüğü suçlular söz konusu olduğunda, para cezaları ve ayrıca belli süreye kadar hürriyeti bağ¬layıcı cezalar hakkında kabul edilmektedir. Biz, burada mevzu hukukumuz açısından ertele¬menin koşullarını ve sonuçlarını inceleyeceğiz. B) KOŞULLARI1) HÜKMOLUNAN CEZANIN TÜRÜ VE MİKTARINA İLİŞKİN KOŞULYTCK’nın sisteminde, erteleme açısından işlenen suç göz önünde bulundurulmamış; sadece mahkum olunan cezanın türü ve miktarı dikkate alınmıştır.Hükmolunan ceza, hapis cezası ise ertelenebilecektir. Buna karşılık, YTCK’nın siste-minde adli para cezasının ertelenmesi söz konusu değildir. Bu bakımdan YTCK , yürürlülük-ten kaldırılan TCK ile infaz kanunundan önemli bir farklılık içermektedir.Mahkum olunan ceza, 2 yıl veya daha az süreli hapis cezası ise ertelenebilir. Ancak, fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış veya 65 yaşını bitirmiş olan kişilerin mahkum olduğu 3 yıl veya daha az süreli hapis cezası ertelenebilir. Bu ceza, hükmolunan somut cezadır.Yukarıda da belirttiğimiz gibi, bu sistemde erteleme sadece hapis cezası ile ilgili olarak kabul edilmiştir. Buna karşılık, adli para cezasının ertelenmesi söz konusu değildir. Bu iti¬barla, bir kararda hapis cezası ve adli para cezasına birlikte hükmedilmişse, sadece hapis ce¬zası ile ilgili olarak erteleme kararı verilebilir. Hapis ve adli para cezasının seçimlik ceza ola¬rak öngörüldüğü bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyet halinde, bu ceza ertelenebile¬cektir; buna karşılık, adli para cezasına mahkumiyet halinde ise, bu ceza ertelenemeyecektir. Bir suçtan dolayı mahkum olunan hapis cezası, erteleme kapsamında olmakla birlikte, kısa süreli olması dolayısıyla seçenek yaptırım olarak adli para cezasına hükmedilmesi duru¬munda, bu ceza ertelenemeyecektir.Mahkum olunan hapis cezası süresince kişi tutuklu kalmış ise YTCK’nın sisteminde ar-tık erteleme kararının verilmesine gerek bulunmamaktadır. Çünkü, YTCK’nın sisteminde, denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği taktirde hükümlünün, infaz kurumuna girmemesine rağmen, cezası infaz edilmiş sayılmaktadır. Keza, işaret etmek gerekir ki ; mahkum olunan ve fakat erteleme kapsamı dışında kalan hürriyeti bağlayıcı cezadan tutuklu kalınan sürenin mah¬sup edilmesi halinde arta kalan ceza erteleme kapsamına girse bile ertelenemez. (Ertelemenin Bölünmezliği Kuralı)6 2) FAİLİN GEÇMİŞİNE İLİŞKİN KOŞULYTCK’nın sisteminde, mahkumiyet konusu hapis cezası ile ilgili olarak “erteleme kara-rının verilebilmesi için, kişinin ; a) daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı 3 aydan fazla hapis ce¬zasına mahkum edilmemiş olması, ….. gerekir.” (m.51. f.1)7Buna göre. Failin daha önce adli para cezasına ya da 3 ay veya daha az süreli hapis ce¬zasına mahkum edilmiş olması, yeni cezasının ertelenmesine engel teşkil etmemektedir.Daha önce mahkum olunan 3 aydan fazla süreli hapis cezasının, ertelemeye engel teşkil edebilmesi için, kesinleşmiş olması gerekir.Daha önce mahkum olunan adli para cezasının ödenmemesi dolayısıyla hükümlü hak-kında yeni infaz kanunun 106. maddesi hükmüne göre tazyik hapsinin uygulanmış olması durumunda da, yeni ceza ile ilgili olarak erteleme kararı verilebilir. Çünkü, adli para cezasının ödenmemesi halinde, kişi hakkında hapis cezası verilmemektedir. Kişi sadece tazyik hapsine tabi tutulmaktadır. Başka bir deyişle, tazyik hapsinin uygulanmasına rağmen bu durumda, adli para cezası ceza olarak varlığını devam ettirmektedir.Buna karşılık kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırım olarak adli para cezasına çev¬rilmiş olması halinde, bu adli para cezası ödenmediği taktirde “ hükmü veren mahkeme kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verir ve bu karar derhal infaz edi¬lir.” (m.50 f.6) işaret etmek gerekir ki, bu durumda hapis cezası asıl mahkumiyeti oluşturduğu için ( m.50 f.5/6) bilahare işlenen suçtan dolayı verilen hapis cezasının ertelenmesini engel teşkil eder.Öncelikle işaret etmek gerekir ki, ertelemeye engel teşkil edecek olan mahkumiyetin bir hapis cezasına ilişkin olması gerekir. Bu itibarla, failin örneğin yürürlülükten kaldırılan infaz kanununun 4 veya YTCK’nın 50. maddesinde sözü edilen tedbirlerden birine mahkum edil¬mesi durumunda, bu mahkumiyet ertelemeye engel teşkil etmemektedir. Başka bir deyişle failin daha önce hapis cezasına mahkum edilmiş ve bu cezasının yürürlülükten kaldırılan infaz kanununun 4 veya YTCK’nın 50 maddesine istinaden adli para cezasına çevrilmiş olması halinde verilecek yeni cezanın ertelenmesi mümkündür. Çünkü , “uygulamada asıl mahkumi¬yet bu maddesi hükümlerine göre çevrilen adli para cezasıdır8.”Ancak, kısa süreli hapis cezası yerine seçenek yaptırım olarak, yürürlülükten kaldırılan kanunun 4 veya YTCK’nın 50. maddesi hükümlerine göre hükmedilmiş olması halinde, bu tedbirin gereği yerine getirilmediği taktirde “ hükmü veren mahkeme kısa süreli hapis cezası¬nın tamamen veya kısmen infazına karar verir ve bu karar derhal infaz edilir.” (m.50 f.6) işa¬ret etmek gerekir ki, bu durumda hapis cezası, asıl mahkumiyeti oluşturduğu için (m.50, f.5/6) bilahare işlenen suçtan dolayı verilen hapis cezasının ertelenmesine engel teşkil eder.Daha önce mahkum olduğu cezanın TCK ile infaz kanunu hükümleri gereğince erte-lenmiş olması halinde, kişiye işlediği yeni suçtan dolayı verilecek hapis cezasının ertelenmesi mümkündür. Çünkü, ertelenmiş olan önceki mahkumiyet, deneme süresi içinde yeni bir suçun işlenmemiş olması dolayısıyla esasen vaki olmamış sayılır9.İşlediği birden fazla suç dolayısıyla açılmış olan kamu davalarının birinde kişi hakkında hükmolunan 3 aydan fazla süreli hapis cezasının ertelenmesine karar verilmiş olabilir. YTCK nın sisteminde, bu hükmün kesinleşmiş olması halinde, devam eden diğer davalarda kişi hak¬kında bilahare hükmolunan hapis cezası artık ertelenemez.Daha önceki mahkumiyet hükmünün henüz kesinleşmemiş olması, erteleme kararı ve¬rilmesi için kanuni bir engel oluşturamamakta ise de, ertelemenin, cezanın, bireyselleştiril¬mesi kurumu olması itibarıyla; bu mahkumiyet göz önünde bulundurularak. Kişi hakkında bilahare hükmolunan hapis cezasının ertelenmemesi yönünde karar verilebilir.Daha önce ki mahkumiyet hukuki varlığını devam ettirdiği sürece, ertelemeye engel olucu etkisini sürdürecektir mevzuatımızda bu konuda bir süre sınırlaması mevcut değildir.Kişinin daha önce mahkum olduğu cezanın hukuki sonuçları ile ortadan kalkmış olması halinde verilecek yeni cezanın ertelenmesi mümkündür. Buna göre, önceki mahkumiyet, ge¬nel affa uğramış olması durumunda, bütün sonuçlarıyla ortadan kalkmaktadır. Keza, örneğin “ kişinin, rahatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı ya da yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde( hakkında) kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer mahkum olduğu ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar.” (m.184 f.5)10 buna göre, imar kirliliğine neden olma suçundan dolayı mahkum olduktan sonrada etkin pişman¬lıkta bulunulabilecektir ve bu etkin pişmanlık mahkum olunan cezayı bütün sonuçlarıyla orta¬dan kaldırmaktadır. Yine şikayete bağlı bazı suçlarla bağlantılı olarak kanunda failin belli bir cezaya mahkum olmasından sonunda da mağdurun şikayetten vazgeçebileceği kabul edilmiş¬tir. Mahkumiyetin kesinleşmesinden sonra şikayetten vazgeçilmesi durumunda ceza infaz edilmeyecektir; cezanın infazına başlanmış ise derhal infaza son verilecektir. Örneğin, “ kar¬şılıksız çek keşidesi suçundan dolayı şikayetten vazgeçilmesi halinde, mahkum olunan ve hatta infaz edilen “ cezanın ortadan kaldırılmasına karar” verilecektir. (çekle ödemelerin dü¬zenlenmesi ve çek hamillerinin korunması hakkında kanunun, m.16, f.2) bu şekilde ortadan kalkmış olan ceza bilahare işlenen suçun cezasının ertelenmesine engel teşkil etmeyecektir.Daha önceki mahkumiyetin sebebini oluşturan fil bilahare suç olmaktan çıkarılmış ise, artık bu mahkumiyet ertelemeye engel teşkil etmez.Buna karşılık, daha önce mahkum olduğu cezanın özel affa uğramış olması ya da ceza zamanaşımına uğramış olması durumlarında, mahkumiyet hukuki varlığını devam ettirdiği için faile verilecek yeni cezanın ertelenmesi mümkün değildir.YTCK’nın sisteminde önceki mahkumiyet kararını veren mahkeme ile ilgili olarak bir sınırlandırma söz konusu değildir bu itibarla önceki mahkumiyet örneğin askeri ceza mahke¬mesi tarafından da verilmiş olabilir. Ancak askeri ceza kanununda şöyle bir hüküm bulun¬maktadır: “ Evvelki mahkumiyet askeri bir suç için verilmiş bir ceza olur ve bu askeri suç TCK mucibince cezayı mucip bir fiil bulunmazsa ikinci fiilden dolayı TCK mucibince verile¬cek cezanın teciline birinci fiil mani olamaz.” ( madde47 bent c)11Buna göre askeri ceza mahkemelerinden verilen cezanın ertelemeye engel olabilmesi için bu cezanın ilişkin olduğu fiilin TCK da suç olarak tanımlanması gerekir. Başka bir de-yişle TCK da suç olarak tanımlanmış bir fiilden dolayı verilen ceza, askeri ceza mahkemesi tarafından verilmiş olsa bile yeni suçtan dolayı verilecek cezanın ertelenmesini engel olacak¬tır. Buna karşılık, askeri ceza mahkemesi tarafından TCK da tanımlanmamış olan “sırf askeri suç” tan dolayı verilmiş olan mahkumiyet hükümleri, bilahare işlenen suçtan dolayı hükmolu¬nan cezanın ertelenmesine engel teşkil etmemektedir.Doktirinde, fail hakkında daha önce yabancı mahkemelerden verilmiş olan cezaların yeni suçtan dolayı verilecek olan cezanın ertelenmesine engel teşkil etmeyeceği kabul edil-mektedir. Ancak, işaret etmek gerekir ki; bu konuda Türkiye’nin de taraf olduğu “ ceza yar¬gılarının milletler arası değeri konusunda Avrupa sözleşmesi”nde hüküm bulunmaktadır. Söz konusu sözleşmenin 56 ve 57. maddelerine göre taraf devletlerin birinde verilmiş bulunan mahkumiyet kararı bu ülkede hangi sonuçları doğuruyorsa, diğer taraf devletlerde de aynı sonuçları doğurabilecektir. Ancak, bunun için taraf devletler mevzuatında gerekli değişiklikle¬rin yapılması gerekmektedir. Türkiye de bu konuda henüz bir kanuni düzenleme yapılmadı¬ğına göre, yabancı mahkeme kararlarının ertelemeye engel teşkil edici bir etkisinin bulunma¬dığını kabul etmek gerekir. 3) ERTELEMEYE LİYAKAT KOŞULUYTCK ‘ya göre, mahkum olduğu hapis cezası ile ilgili olarak “erteleme kararının veri-lebilmesi için, kişinin; …b) Suçu işledikten sonra yargılama süresince gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması, gerekir “ (m.51, f.1)12Bu koşul, ertelemenin değerlendirmeyi gerekli kılan sübjektif koşulunu oluşturmaktadır. Bu husustaki değerlendirmeler yapılırken failin suçu işledikten sonra ve yargılama sürecin¬deki tutum ve davranışları dikkate alınacaktır. Bu tutum ve davranışları göz önünde bulundu¬rularak mahkemede kişinin tekrar suç işlemeyeceği konusunda bir kanaatin oluşması gere¬kir.13Bu değerlendirmeler yapılırken failin kişiliği göz önünde bulundurulacaktır. Ancak işle-diği suçun niteliğinin veya suçu işleyiş tarzının, erteleme kararı verilirken ölçü olarak alın-maması gerekir.Cezanın bireyselleştirilmesi kurumlarından biri olan erteleme konusunda verilen karar failin kişili ile ilgili olduğu için; suçun iştirak halinde işlenmiş olması durumunda, suç ortak-larından birinin veya bir kısmının cezasının tecil edilmesi, diğerinin veya diğerlerinin cezası¬nın tecil edilmesini gerektirmemektedir14. C ) ERTELEME KARARIErteleme kararı esas mahkemesi tarafından verilir. Erteleme, kararı mahkumiyet kararı ile birlikte verilir.Erteleme kararının verilebilmesi için, failin talepte bulunması gerekmez. Mahkeme, er-teleme konusunda re’sen karar verir. Failin ertelemeden feragat etme yetkisi bulunmamakta¬dır.Erteleme kararının verilebilmesi için sanığın mahkemede bulunması gerekmemektedir. Failin münhasıran duruşmada hazır bulunmaması, ertelemeye engel teşkil etmez.Erteleme kararının uygulanması ile ilgili esasları şu şekilde sıralamak mümkündür15:a) Ertelemeye, yargılama yapıp ceza hükmeden her mahkeme karar verebilir. Bu ba-kımdan esas mahkemesi olarak yargılama yaptıkları zaman Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi de erteleme kararı verebilirler.b) TCK m.51/1 de “cezası ertelenebilir” (CİK m.6/1 de “hükmolunabilir”) şeklinde be-lirtildiği gibi, erteleme kararının verilmesi taktiridir. Elbette bu keyfilik demek değildir; ka-nunda ki şartlar gerçekleştiğinde, hakim, ertelemeye karar verebilir.c) Mahkeme ertelemenin koşulları gerçekleştiğinde, talep olmasa dahi res’en erteleme kararı verebilir. Ancak bunu, sanık, müdafi veya savcıda isteyebilir. Bu durumda, erteleme talebini red eden hakim kararında bunun gerekçesini göstermek zorundadır.d) Ertelemeye mahkumiyet ile birlikte karar verilir; yani hakim sanığı önce cezaya mahkum eder sonrada bu cezasını erteler.e) Erteleme kararının savcı ya da müdahil tarafından temyiz edilmesi üzerine yargıtayca kararın bozulması durumunda, “reformatio in peius” (aleyhe bozma yasağı) uygulanmaz. Yani önceki erteleme kararı sanık için kazanılmış hak teşkil etmeyeceğinden, mahkeme yeni yargılamadan sonra erteleme kararı vermeyebilir.f) Cezanın ertelenmesi mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan ön¬ceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir. Koşulun yerine getirilmesi halinde, hakim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhal salıve¬rilir. (TCK M.51/2) Yargıtay, ertelemenin kişisel hakların tazmini koşuluna bağlanabilmesini (TCK m.93), suçtan zarar görenin davaya müdahil sıfatıyla katılması ve şahsi hak isteminde bulunması koşullarına bağlamıştır.g) Hakimin erteleme kararını vermesiyle birlikte, erteleme sonuçlarını hemen doğurur; yani hükümlü tutuklu ise derhal salıverilir dolayısıyla deneme süresi de, hüküm tarihinden itibaren işlemeye başlayacaktır; yani, hükmün kesinleşmesine gerek yoktur.Mahkeme, faile verdiği cezayı yukarıdaki koşulların gerçekleşmesi durumunda erteleme hususunda taktir yetkisine sahiptir. Mahkemenin, hapis cezasının ertelenmesi veya ertelen¬memesi yönündeki kararının gerekçeli olması gerekir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 07/06/1976 tarih ve 3-4/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında bu gereklilik açık bir şekilde vurgulanmıştır16. Özellikle sanık tarafından erteleme talebinde bulunulması durumunda mahkemenin bu talebi kabul veya red etme doğrultusundaki kararının gerekçele¬rini göstermesi gerekmektedir. Ancak, bu gerekçe salt kanun metninin tekrarı şeklinde olma¬malıdır.Kanun, ertelemenin işlenen suç dolayısıyla mağdurun veya kamunun uğradığı zararın tamamen tazmini şartına bağlanmasını öngörmektedir:“cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade. Suçtan ön¬ceki hale getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir. Koşulun yerine getirilmesi halinde, hakim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhal salıve¬rilir.” (TCK m.51, f.2)17Dikkat edilmelidir ki, işlediği suç dolayısıyla mağdurun veya kamunun uğradığı zararı tamamen tazmin etmesi halinde. Hükümlü infaz kurumuna girmekten kurtulabilecektir. Bu itibarla, koşullu erteleme kararına rağmen, işlediği suç dolayısıyla mağdurun veya kamunun uğradığı zararı tamamen tazmin etmediği taktirde, hükümlünün cezasının infaz kurumunda çektirilmesine başlanacaktır. Ancak, mağdurun veya kamunun uğradığı zarar tamamen tazmin edildiği taktirde cezanın infaz kurumunda çektirilmesine derhal son verilir. Ancak, bu hususta hükmü veren mahkemenin karar vermesi gerekir18.Burada tazmini söz konusu olan zararlar, maddi ve manevi bütün zararları kapsamına alacak şekilde geniş yorumlanmalıdır. Gerçek veya tüzel kişilerin uğradığı zararların yanı sıra, kamusal nitelikli zararları bu kapsamda mütalaa etmemiştir.Hapis cezası, işlenen suçtan dolayı gerçek veya tüzel kişilerin yada kamunun uğradığı bütün zararın yani zararın tamamının ödenmesi koşuluyla ertelenebilir. Bu itibarla uğranılan zararın kısmen ödenmesi halinde bu şart gerçekleşmiş sayılamaz.İşlenen suç dolayısıyla oluşan zarar tamamen tazmin edilmediği taktirde hapis cezasının ertelenmesine karar verilmemelidir. Her ne kadar maddenin ikinci fıkrasının birinci cümlesin¬deki ifade, işlenen suç dolayısıyla bir zararın oluşması halinde de mahkemenin erteleme kararı verme hususunda taktir yetkisinin olduğu şeklinde anlaşılabilir ise de; kısmen tazmin halinde, cezanın ertelenmesine imkan tanımayan bir sistemde, zararın hiç karşılanmaması halinde ce¬zanın ertelenmesine imkan tanındığını kabul etmek bir çelişki olur. Bu itibarla, YTCK nın sisteminde, işlenen suç dolayısıyla bir zararın oluşması halinde, bu zarar tazmin edilmediği taktirde, cezanın ertelenmesine karar verilemeyecektir.YTCK’nın sisteminde, hapis cezasının zararın tazmini şartına bağlı olarak ertelenmesine karar verilebilmesi için, suçtan zarar gören gerçek veya tüzel kişilerin talepte bulunması ge¬rekmemektedir. D ) ERTELEME KARARININ SONUÇLARI, DENETİM SÜRESİ VE DENE¬TİMLİ SERBESTLİK TEDBİRİErteleme kararının sonuçları; cezai ve hukuki olmak üzere 2 ye ayrılır19; 1) CEZAİ SONUÇLAR:a) Mahkeme tarafından erteleme kararının verilmesiyle birlikte, hükümlünün cezasının infazı geri bırakılır; yani kesinleşme beklenmez, eğer hükümlü tutukluysa hemen serbest bıra¬kılır. Deneme süresi, karar anından itibaren işlemeye başlar.b) Denetim süresi, hükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak geçirildiği taktirde, ceza infaz edilmiş sayılır (TCK m.51/8) bu sonuç, ertelemenin cezai sonucu bakımından önemli bir anlayış farklılığına gidildiğinin göstergesidir. Çünkü, bu değişikliğe kadar ki erteleme uygu¬lamasına göre, deneme süresi içinde suç işlemeyen hükümlünün bu mahkumiyeti verilmemiş sayılmaktaydı.c) Erteleme kararı adli sicile kaydedilir. 2 ) HUKUKİ SONUÇLAR:Cezanın ertelenmesinin hukuki sonuçlara etkisi yoktur; dolayısıyla mağdur uğradığı za¬rarlarının tazminini hukuk mahkemesinden isteyebilir. Yukarıda belirttiğimiz gibi hakim, cezanın ertelenmesini mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. (TCK m.51/2)Hapis cezası ile ilgili olarak erteleme kararının verilmesi, bu cezanın infaz kurumunda çektirilmesine engel olur. Hapis cezasına mahkum olan ve cezası ertelenen kişi tutuklu ise, derhal serbest bırakılır. Bunun için, erteleme kararının kesinleşmesi gerekmez. Serbest bıra-kılan mahkum belli bir süre denetime tabi tutulur bu süreye YTCK da denetim süresi den-mektedir. “ cezası ertelenen hükümlü hakkında, 1 yıldan az. 3 yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı mahkum olunan ceza süresinden az olamaz” (TCK m.51 f.3)Buna göre YTCK da maktu bir denetim süresi kabul edilmemiştir. Böylece hükmettiği hapis cezasının ertelenmesi yönünde karar verirken, mahkumiyet kararında faille ilgili olarak “ 1 yıldan az 3 yıldan fazla olmamak üzere” bir denetim süresi belirleyecektir. Ancak, belirle¬nen denetim süresi, “mahkum olunan ceza süresinden az olamaz.” Bu düzenlemeye göre de¬netim süresi, 3 yılı aşmamak koşuluyla, hükmolunan hapis cezasının süresinden fazla olabile¬cektir.Denetim süresinin, hüküm tarihinden değil, hükmün kesinleşmesi tarihinden itibaren işletilmesi gerekir. Çünkü, YTCK da erteleme, bir infaz rejimi olarak düzenlenmiştir. Hüküm kesinleşmeden cezanın infazına başlanamayacağına göre; denetim süresinin hükmün kesin-leşme tarihinden önce işletilmeye başlatılması, hükmolunan denetimli serbestlik tedbirinin (m.51, f.4) uygulanmasını imkansız kılar20.YTCK ‘nın sisteminde, doktrinde ileri sürülen görüşler dikkate alınmak suretiyle hapis cezasının ertelenmesine karar veren mahkeme, mahkumiyet kararında denetim süresi içinde fail hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanması öngörülmüştür21:Denetim süresi içinde:a) bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün, bu amaçla bir eğitim programına devam etmense,b) bir meslek veya sanat sahibi hükümlünün, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetim altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,c) 18 yaşından küçük olan hükümlülerin, bir meslek veya sanat edinmelerini sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanıda bulunan bir eğitim kurumuna devam etmesine, mahkemece karar verilebilir. ( m.51, f.4)22.“Mahkeme, denetim süresi içinde hükümlüye rehberlik edecek bir uzman kişiyi görev-lendirebilir. Bu kişi, kötü alışkanlıklardan kurtulmasını ve sorumluluk bilinciyle iyi bir hayat sürmesini temin hususunda hükümlüye öğütte bulunur; eğitim gördüğü kurum yetkilileri veya nezninde çalıştığı kişilerle görüşerek, istişarelerde bulunur; hükümlünün davranışları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki gelişimi hakkında 3 er aylık sürelerle rapor düzenleyerek hakime verir.” (m.51.f.5).“Mahkeme hükümlünün kişiliğini ve sosyal durumunu göz önünde bulundurarak dene-tim süresini herhangi bir hükümlülük belirlemeden veya uzman kişi görevlendirmeden geçi-rilmesine de karar verebilir.” (m.51 f.6)YTCK nın sisteminde erteleme bir ceza infaz rejimi olarak düzenlendiği için, hapis ce-zasının ertelenmesine rağmen, bu cezaya mahkumiyete bağlı hak yoksunlukları kişi açısından etkisini doğuracaktır23.Ancak, “ mahkum olduğu hapis cezası ertelenen… hükümlü: kendi alt soyu üzerinde ki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini” kullanabilecektir (m.53, f.3). keza, “mahkum ol¬duğu hapis cezası ertelenen hükümlünün, “ bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteli¬ğinde ki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra” edebilmesine hükmü veren mahkemece karar verilebilir. ( m.53, f.1 bent e;f.3)Yine ertelenen hapis cezası kısa süreli ise, hükümlü hakkında bu cezaya mahkumiyete bağlı hak yoksunluğu doğmaz. (m.53, f.4)241) Denetim Süresinin İyi Halli Olarak Geçirilmesi, Bu Süre Zarfında Kasıtlı Bir Suç İş-lenmemesi Ve Denetimli Serbestlik Tedbirine İlişkin Yükümlülüklere Uygun Davranılmış Olması:Hapis cezası ertelenmiş olan mahkumun denetim süresini iyi halli olarak geçirmesi, bu süre zarfında kasıtlı bir suç işlememesi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülük¬lere uygun davranmış olması halinde, YTCK ya göre cezası infaz edilmiş sayılır. (m.51 f.8) bu sonuç için, ayrıca bir karar verilmesine gerek yoktur. Denetim süresini iyi halle geçirilmiş olması halinde bu sonuç kendiliğinden doğar.2 ) Denetim Süresi İçinde Kasıtlı Bir Suç İşlenmesi Veya Denetimli Serbestlik Tedbi-rine İlişkin Hükümlülüklere Uygun Davranılmamış Olması:Cezası ertelenen hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya dene-timli serbestlik tedbirine ilişkin hükümlülüklere uygun davranmamış olması halinde yapılacak işlemler 51. maddenin 7. fıkrasında belirlenmiştir: “ hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen hükümlülüklere, hakimin uyarısına rağmen uyma¬makta ısrar etmesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çekti¬rilmesine karar verilir.”a ) Hükümlü, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemiş olabilir. Bu durumda, denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı hüküm veren mahkeme, erteleme kararını geri alarak, “er¬telenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar” verir. Buna karşılık, denetim süresi içinde taksirle işlenmiş olan suç erteleme kararının geri alınmasını gerektirmez .İşaret etmek gerekir ki, erteleme kararının geri alınmasını gerektiren suç, denetim süresi içinde işlenmiş olmalıdır. Bu itibarla, ertelenmiş mahkumiyet kararından önce işlenmiş olan başka bir suçtan dolayı bilahare denetim süresi içinde yeni bir mahkumiyet kararının veril¬mesi durumunda, erteleme kararı geri alınmaz25.Erteleme kararının geri alınması alınması için, denetim süresi içinde yeni bir suçun iş-lenmiş olması yeterlidir. Denetim süresinde işlenen suçtan dolayı mahkumiyet kararının da bu süre içersinde verilmesi gerekmemektedir26.Denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı hapis veya adli para cezasına yada güvenlik tedbirine hükmedilmesinin bir önemi bulunmamaktadır. Bu itibarla, denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı mahkum olunan hapis cezası 50, madde hükümlerine göre seçe¬nek yaptırım olarak güvenlik tedbirine çevrilmiş olsa bile erteleme kararının geri alınması gerekir.Erteleme kararının geri alınmasına karar veren mahkeme, “ ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar” verir. Bu durumda, her iki ceza gerçek içtima hükümlerine göre ayrı ayrı infaz edilir.b ) Hükümlü, denetimli serbestlik tedbirinin gereği olan yükümlülüklere uymayabilir. Bu durumda, ertelenen hapis cezasına ilişkin hükmü veren mahkeme, erteleme kararını geri alarak, “ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar” verir. Ancak, bunun için, önce infaz hakiminin hükümlüye uyarıda bulunması ve bu uyarıya rağmen hükümlünün denetimli serbestlik tedbirinin gereği olan yükümlülüklerine uymamakta ısrar etmesi gerekir27.Bu ihtimalde de, erteleme kararının geri alınmasına karar veren mahkeme, “ ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar” verir.Belirtilen durumlarda, erteleme kararı kendiliğinden düşmemektedir, ertelemenin ger alınması konusunda mahkemece karar verilmelidir. Bu nedenle YTCK nın sisteminde “erte-leme kararının düşmesi’nden söz edilemez28. E ) HAPİS CEZASININ ERTELENMESİNİ TAMAMLAYAN DİĞER KURUM¬LARYukarıda da bahsettiğimiz gibi, erteleme YTCK da, yürürlükten kaldırılan TCK ile in¬faz kanununda ki düzenlemelerden farklı olarak, sadece hapis cezası için kabul edilmiştir. Keza erteleme bir şartlı atıfet müessesesi olarak değil, bir ceza infaz rejimi olarak düzenlen-miştir. Bunun sonucu olarak, ertelenmiş olsa bile, hapis cezasına mahkumiyete bağlı hak yok¬sunlukları etkisini doğuracaktır. Bu bakımdan erteleme, YTCK da, yürürlükten kaldırılan TCK ile infaz kanununa nazaran hükümlünün aleyhine olacak şekilde düzenlenmiştir. Bu nedenle, TBMM Adalet Alt Komisyonunda yaptığımız çalışmalar sırasında, YTCK da hapis cezasının ertelenmesi ile ilgili olarak bu düzenleme yapılırken, yeni Ceza Muhakemesi Kanu-nunda, ertelemeye ön gelen kurumlar olarak, uzlaşmanın yanı sıra, kamu davasının açılması¬nın ertelenmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması olarak iki kuruma yer verilmesi düşünülmüştür. Ancak, özellikle şahsın üzerinde yapılan bazı spekülasyonlar nedeniyle, bu iki kurumla ilgili olarak yeni CMK ında düzenleme yapılamamıştır. Ertelemeye ilişkin olarak YTCK da yapılan düzenlemenin uygulamada rahatsızlıklara ve şikayetlere neden olmaması için, bu iki kurumun bir an önce yeni CMK’ nda düzenlenmesi gerekmektedir. Dipnotlar1. ÖZGENÇ, İzzet, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2006, s…..2. CENTEL/ZAFER, Ceza Muhakemesi Hukuku Yenilenmiş 3. Bası, İstanbul 2005, s ….3. ÖZGENÇ, İzzet, age. s 556.4. ÖZGENÇ, İzzet, age. s 557.5. ÖZGENÇ, İzzet, age. s 558.6. DÖNMEZER, Sulhi/ERMAN, Sahir, Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku Genel Kısım Cilt: III Yeniden Gözden Geçirilmiş Onikinci Bası, İstanbul 1997, s 10-15; CENTEL, Nur, Türk Ceza Hukukuna Giriş 2. Baskı, İstanbul 2002, s. 673-680.7. ARTUK, Mehmet Emin/GÖKCEN, Ahmet/YENİDÜNYA, Caner, Gerekçeli Ceza Kanunları, İstanbul 2005; www.basbakanlik.gov.tr,http://mevzuat.basbakanlik.gov.tr8. ÖZGENÇ, İzzet, age. s 558.9. ÖZGENÇ, İzzet, age. s 559.10. ARTUK, Mehmet Emin/GÖKCEN, Ahmet/YENİDÜNYA, Caner, Gerekçeli Ceza Kanunları, İstanbul 2005; www.basbakanlik.gov.tr,http://mevzuat.basbakanlik.gov.tr.11. ARTUK, Mehmet Emin/GÖKCEN, Ahmet/YENİDÜNYA, Caner, Gerekçeli Ceza Kanunları, İstanbul 2005; www.basbakanlik.gov.tr,http://mevzuat.basbakanlik.gov.tr.12. ARTUK, Mehmet Emin/GÖKCEN, Ahmet/YENİDÜNYA, Caner, Gerekçeli Ceza Kanunları, İstanbul 2005; www.basbakanlik.gov.tr,http://mevzuat.basbakanlik.gov.tr.13. ÖZGENÇ, İzzet, age. s 562.14. ÖZGENÇ, İzzet, age. s 562-566.15. ÖZGENÇ, İzzet, age. s 562-566.16. www.kazanci.com.tr.17. ARTUK, Mehmet Emin/GÖKCEN, Ahmet/YENİDÜNYA, Caner, Gerekçeli Ceza Kanunları, İstanbul 2005; www.basbakanlik.gov.tr,http://mevzuat.basbakanlik.gov.tr.18. ÖZGENÇ, İzzet, age. s 566-568.19. ÖZGENÇ, İzzet, age. s 566-568.20. ÖZGENÇ, İzzet, age. s 566-568.21. ARTUK, Mehmet Emin/GÖKCEN, Ahmet/YENİDÜNYA, Caner, Gerekçeli Ceza Kanunları, İstanbul 2005; www.basbakanlik.gov.tr,http://mevzuat.basbakanlik.gov.tr.22. ARTUK, Mehmet Emin/GÖKCEN, Ahmet/YENİDÜNYA, Caner, Gerekçeli Ceza Kanunları, İstanbul 2005; www.basbakanlik.gov.tr,http://mevzuat.basbakanlik.gov.tr.23. ÖZGENÇ, İzzet, age. s 568.24. ARTUK, Mehmet Emin/GÖKCEN, Ahmet/YENİDÜNYA, Caner, Gerekçeli Ceza Kanunları, İstanbul 2005; www.basbakanlik.gov.tr,http://mevzuat.basbakanlik.gov.tr.25. ÖZGENÇ, İzzet, age. s 568.26. ÖZGENÇ, İzzet, age. s 568.27. ÖZGENÇ, İzzet, age. s 568.28. ÖZGENÇ, İzzet, age. s 568.
Comments